Diyabetik hastalarda kardiyak otonomik nöropati ve diyabetik kardiyomiyopati arasındaki ilişki /
Güçlü, Sevil, 1975-
Diyabetik hastalarda kardiyak otonomik nöropati ve diyabetik kardiyomiyopati arasındaki ilişki / Sevil Güçlü. - Bursa : Uludağ Üniversitesi , 2004 - V, 55 y. : tbl. ; 29 cm.
İngilizce ve Türkçe özeti var.
Tez (Uzmanlık) -- Uludağ Üniversitesi, 2004
Kaynakça : 49-53 y.
Amaç: Diyastolik disfonksiyon ve otonom nöropati diyabetik hastalarda son zamanlarda daha sık olarak tanımlanan ve mortalite artışına yol açan önemli komplikasyonlardır. Çalışmamızda tip 2 diyabetik hastalarda kardiyak otonomik nöropati (KON) ile diyabetik kardiyomiyopatinin erken dönem bulgusu olan diyastolik disfonksiyon ilişkisini araştırmayı amaçladık. Böylece KON pozitif olan hastalarda mikrovasküler komplikasyon gelişimi île patofizyolojik süreci tam olarak belirlenemeyen diyastolik disfonksiyon sıklığının karşılaştırılması planlandı. Gereç ve Yöntem: Tip 2 diabetes meilitus tanısı ile izlenenen veya yeni tanı konulan olgular değerlendirmeye alınırken, JNC 7 kriterlerine göre evre lI hipertansiyonu bulunan hastalar, NYHA III-IV kardiyak yetmezlik olduğu bilinen veya yeni tespit edilen hastalar, koroner kalp hastalığı olduğu bilinenler veya daha öncesinde koroner girişim öyküsü olanlar, kalp kapak hastalığı olanlar veya kapak cerrahisi uygulanmış olan hastalar, diyabetik nöropati tanısı ile medika! tedavi almakta olan hastalar, PR mesafesini uzattığı bilinen digoksin ve diğer antiaritmik ilaçları almakta olan hastalar çalışmadan dışlandı. Standart egzersiz stres testi (Bruce protokolüne uygun) yapılarak sessiz iskemi yönünden pozitif bulunanlar çalışmadan ayrıca dışlandılar. Ewing protokolü uygulanarak elde edilen skorlara göre; [1 olanlar KON negatif (grup 1=15 hasta), 1 olanlar KON pozitif (grup 2= 18 hasta) şeklinde iki gruba ayrıldılar. Ayrıca klinik ve laboratuar muayeneleri ile herhangi bir hastalığı tespit edilemeyen 12 kişiden oluşan bir kontrol grubu oluşturularak, hastalarla sağlıklı gönüllülerin de karşılaştırılması planlandı. Üçüncü aşamada ise M-mode, iki boyutlu ve PW-Doppier ekokardiyografik inceleme yapılarak gruplardaki diyastolik disfonksiyon sıklığı araştınldı. Bulgular: Çalışmamıza alınan diyabetik hastalarda KON ile, hastalık süresi, rnetabolik kontrol, diyastolik kan basıncı ve beden kitle indeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit ettik. Gruplar arasında yaş dağ açsından istatistiksel olarak anlamlı fark yokken, hastalık süreleri KON pozitif hastalarda belirgin olarak daha yüksekti. Bu grupta bulunan hastalarda açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ve A1c ölçümleri diğer gruba göre daha yüksekti. Ayrıca KON pozitif hastaların diyastolik kan basıncı hem KON negatif hem kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Ekokardiyografik inceleme sonrasında KON pozitif olan ikinci grup hastalarda, diyastolik disfonksiyon sıklığı belirgin olarak artmış bulundu. Bu grupta E/A oranı hastaların % 95'inde diyastolik disfonksiyon açısından anlamlı bulunurken, birinci grupta bu oran % 26,6 bulundu...
616.46206 / G933d 2004
Diyabetik hastalarda kardiyak otonomik nöropati ve diyabetik kardiyomiyopati arasındaki ilişki / Sevil Güçlü. - Bursa : Uludağ Üniversitesi , 2004 - V, 55 y. : tbl. ; 29 cm.
İngilizce ve Türkçe özeti var.
Tez (Uzmanlık) -- Uludağ Üniversitesi, 2004
Kaynakça : 49-53 y.
Amaç: Diyastolik disfonksiyon ve otonom nöropati diyabetik hastalarda son zamanlarda daha sık olarak tanımlanan ve mortalite artışına yol açan önemli komplikasyonlardır. Çalışmamızda tip 2 diyabetik hastalarda kardiyak otonomik nöropati (KON) ile diyabetik kardiyomiyopatinin erken dönem bulgusu olan diyastolik disfonksiyon ilişkisini araştırmayı amaçladık. Böylece KON pozitif olan hastalarda mikrovasküler komplikasyon gelişimi île patofizyolojik süreci tam olarak belirlenemeyen diyastolik disfonksiyon sıklığının karşılaştırılması planlandı. Gereç ve Yöntem: Tip 2 diabetes meilitus tanısı ile izlenenen veya yeni tanı konulan olgular değerlendirmeye alınırken, JNC 7 kriterlerine göre evre lI hipertansiyonu bulunan hastalar, NYHA III-IV kardiyak yetmezlik olduğu bilinen veya yeni tespit edilen hastalar, koroner kalp hastalığı olduğu bilinenler veya daha öncesinde koroner girişim öyküsü olanlar, kalp kapak hastalığı olanlar veya kapak cerrahisi uygulanmış olan hastalar, diyabetik nöropati tanısı ile medika! tedavi almakta olan hastalar, PR mesafesini uzattığı bilinen digoksin ve diğer antiaritmik ilaçları almakta olan hastalar çalışmadan dışlandı. Standart egzersiz stres testi (Bruce protokolüne uygun) yapılarak sessiz iskemi yönünden pozitif bulunanlar çalışmadan ayrıca dışlandılar. Ewing protokolü uygulanarak elde edilen skorlara göre; [1 olanlar KON negatif (grup 1=15 hasta), 1 olanlar KON pozitif (grup 2= 18 hasta) şeklinde iki gruba ayrıldılar. Ayrıca klinik ve laboratuar muayeneleri ile herhangi bir hastalığı tespit edilemeyen 12 kişiden oluşan bir kontrol grubu oluşturularak, hastalarla sağlıklı gönüllülerin de karşılaştırılması planlandı. Üçüncü aşamada ise M-mode, iki boyutlu ve PW-Doppier ekokardiyografik inceleme yapılarak gruplardaki diyastolik disfonksiyon sıklığı araştınldı. Bulgular: Çalışmamıza alınan diyabetik hastalarda KON ile, hastalık süresi, rnetabolik kontrol, diyastolik kan basıncı ve beden kitle indeksi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit ettik. Gruplar arasında yaş dağ açsından istatistiksel olarak anlamlı fark yokken, hastalık süreleri KON pozitif hastalarda belirgin olarak daha yüksekti. Bu grupta bulunan hastalarda açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri ve A1c ölçümleri diğer gruba göre daha yüksekti. Ayrıca KON pozitif hastaların diyastolik kan basıncı hem KON negatif hem kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Ekokardiyografik inceleme sonrasında KON pozitif olan ikinci grup hastalarda, diyastolik disfonksiyon sıklığı belirgin olarak artmış bulundu. Bu grupta E/A oranı hastaların % 95'inde diyastolik disfonksiyon açısından anlamlı bulunurken, birinci grupta bu oran % 26,6 bulundu...
616.46206 / G933d 2004