Koroner arter hastalarında aspirin direnci ile oksidatif stres arasındaki ilişki / Elif Emre Doğruk

By: Contributor(s): Material type: TextTextPublication details: Bursa: Uludağ Üniversitesi, 2011Description: V, 82 y. : tbl. , şkl. ; 30 cmSubject(s): DDC classification:
  • 615.3137 23
Dissertation note: Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi,2011 Summary: Aspirin (asetilsalisilik asit), aterotrombotik kardiyovasküler olayların önlenmesinde kullanılan güçlü bir antiagregandır. Ancak aspirinin antiagregan etkinliği tüm hastalarda aynı düzeyde görülmemekte ve bazı hastalar aspirinden yararlanamamaktadır. Bu hastalar klinik olarak aspirin direnci olan hastalar veya aspirine yanıtsız hastalar olarak adlandırılmaktadır. Aspirin direncinin oluşum mekanizmaları henüz tam olarak aydınlatılamamış olup bu konuda çok sayıda araştırma yürütülmektedir. Oksidatif stres özellikle son yıllarda ileri sürülen olası mekanizmalardan birisidir. Bu tezin amacı; koroner arter hastalarında aspirin kullanımının oksidan ve antioksidan parametrelerde yol açtığı değişiklikleri araştırmak ve aspirin direnci ile oksidatif stres arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmaya, koroner arter hastalığı olan total 100 hasta (35 kadın, 65 erkek; ortalama yaş 67±10) ile 45 gönüllü kontrol (16 kadın, 29 erkek; ortalama yaş 63±9) alındı. Trombosit fonksiyonu trombosit fonksiyon analizörü (Multiplate Analyzer) ile değerlendirildi. Düzenli aspirin kullanımına rağmen agregasyon biriminin (AlTdak) 300 - 706 arasında bulunması aspirine orta derecede duyarlılık, > 706 bulunması ise aspirin direnci olarak kabul edildi. Hastaların %7'si (n=7) aspirine dirençli, %15'i ise (n=15) aspirine orta derecede duyarlı bulundu. Serum malondialdehid (MDA) ve vitamin E konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) ile belirlenirken, diğer oksidan ve antioksidan parametreler spektrofotometrik olarak ölçüldü. Aspirin direnci olan hastalarda serum MDA, protein karbonilleri ve total sialik asit konsantrasyonları anlamlı olarak artarken, serum antioksidan etkili vitaminler (vitamin E ve total karoten) ve enzimler (paraoksonaz, arilesteraz ve katalaz) ise anlamlı olarak azaldı. Aspirin direnci ile oksidan parametreler arasında güçlü pozitif korelasyonlar, antioksidan vitamin ve enzimlerle ise zayıf negatif korelasyonlar bulundu. Sonuç olarak; koroner arter hastalarında aspirin direnci oksidan ve antioksidan parametrelerle ilişkilidir. Ancak, kardiyovasküler olaylar için bir risk faktörü olduğu bilinen oksidatif stres ile aspirin direnci arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklamak için hala daha ileri çalışmaların yapılmasına gereksinim vardır. Anahtar kelimeler: Aspirin direnci, koroner arter hastalığı, oksidatif stres, antioksidanlar.
Item type:
Tags from this library: No tags from this library for this title. Log in to add tags.
Star ratings
    Average rating: 0.0 (0 votes)
No physical items for this record

Türkçe ve İngilizce özeti var.

Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi,2011

Kaynakça: 69-77 y.

Aspirin (asetilsalisilik asit), aterotrombotik kardiyovasküler olayların önlenmesinde kullanılan güçlü bir antiagregandır. Ancak aspirinin antiagregan etkinliği tüm hastalarda aynı düzeyde görülmemekte ve bazı hastalar aspirinden yararlanamamaktadır. Bu hastalar klinik olarak aspirin direnci olan hastalar veya aspirine yanıtsız hastalar olarak adlandırılmaktadır. Aspirin direncinin oluşum mekanizmaları henüz tam olarak aydınlatılamamış olup bu konuda çok sayıda araştırma yürütülmektedir. Oksidatif stres özellikle son yıllarda ileri sürülen olası mekanizmalardan birisidir. Bu tezin amacı; koroner arter hastalarında aspirin kullanımının oksidan ve antioksidan parametrelerde yol açtığı değişiklikleri araştırmak ve aspirin direnci ile oksidatif stres arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmaya, koroner arter hastalığı olan total 100 hasta (35 kadın, 65 erkek; ortalama yaş 67±10) ile 45 gönüllü kontrol (16 kadın, 29 erkek; ortalama yaş 63±9) alındı. Trombosit fonksiyonu trombosit fonksiyon analizörü (Multiplate Analyzer) ile değerlendirildi. Düzenli aspirin kullanımına rağmen agregasyon biriminin (AlTdak) 300 - 706 arasında bulunması aspirine orta derecede duyarlılık, > 706 bulunması ise aspirin direnci olarak kabul edildi. Hastaların %7'si (n=7) aspirine dirençli, %15'i ise (n=15) aspirine orta derecede duyarlı bulundu. Serum malondialdehid (MDA) ve vitamin E konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC) ile belirlenirken, diğer oksidan ve antioksidan parametreler spektrofotometrik olarak ölçüldü. Aspirin direnci olan hastalarda serum MDA, protein karbonilleri ve total sialik asit konsantrasyonları anlamlı olarak artarken, serum antioksidan etkili vitaminler (vitamin E ve total karoten) ve enzimler (paraoksonaz, arilesteraz ve katalaz) ise anlamlı olarak azaldı. Aspirin direnci ile oksidan parametreler arasında güçlü pozitif korelasyonlar, antioksidan vitamin ve enzimlerle ise zayıf negatif korelasyonlar bulundu. Sonuç olarak; koroner arter hastalarında aspirin direnci oksidan ve antioksidan parametrelerle ilişkilidir. Ancak, kardiyovasküler olaylar için bir risk faktörü olduğu bilinen oksidatif stres ile aspirin direnci arasındaki ilişkiyi daha iyi açıklamak için hala daha ileri çalışmaların yapılmasına gereksinim vardır. Anahtar kelimeler: Aspirin direnci, koroner arter hastalığı, oksidatif stres, antioksidanlar.

There are no comments on this title.

to post a comment.
Devinim Yazılım Eğitim Danışmanlık tarafından Koha'nın orjinal sürümü uyarlanarak geliştirilip kurulmuştur.