Nilüfer halk sağlığı ve eğitim araştırma bölgesinde yaşayan 15 yaş ve üzeri toplumda özürlülük epidemiyolojisi / Seher Nacarküçük

By: Contributor(s): Material type: TextTextPublication details: Bursa : Uludağ Üniversitesi , 2004Description: V, 78 y. : tbl. ; 29 cmSubject(s): DDC classification:
  • 362.40463095622316 20 N113n
Dissertation note: Tez (Uzmanlık) -- Uludağ Üniversitesi, 2004 Summary: Araştırma, 01.03.2004-15.06.2004 tarihleri arasında Nilüfer Halk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Bölgesinde yaşayan 15 yaş ve üzeri nüfusta özürlülük sıklığı, türleri, nedenleri ve özürlülerin sosyodemografik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya, sistematik örnekleme yöntemi kullanılarak, 326 haneden 946 kişi dahil edildi. Araştırmaya alınanların %50.5'ini kadınlar. %49,5'ini erkekler oluşturmaktadır. Tüm nüfusun yaş ortalaması 37,84 ± 0,51 yıldır. Araştırmamızda özürlü kişi sıklığı %10,8'dır. Erkeklerin %11,3'ü kadınların %10,3'ü özürlü olup, özürlülük açısından cinsiyetler arasındaki fark anlamlı bulunamamıştır. Özürlülük sıklığı 15-44 yaş grubunda %6,1 iken 65 yaş üzerinde %48,6'ya ulaşmıştır. Yaşla birlikte özürlü sıklığındaki artış istatistiksel olarak anlamlıdır. Özürlü bireyler daha az öğrenim görmüşlerdir. işsizler arasında özürlülük sıklığı anlamlı olarak daha yüksektir. Özürlü bireylerin ailelerinin aylık gelir ortalamaları anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Özürlülük durumu île hane özellikleri, göç durumu ve sosyal güvence kurumuna bağlı olma açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Özürlü bireylerin %66,7'sinde en az bir kronik hastalık bulunmaktadır. Özürlülük türleri incelendiğinde en sık rastlanan özür türü hareket edebilme ile ilgili olup, tüm özürlülüklerin %42,5'ini oluşturmakta ve kadınlarda anlamlı olarak daha fazladır. İkinci sırada %20.9 ile görme ile ilgili, üçüncü sırada %20.1 ile işitme ile ilgili özürlülükler yer almaktadır, işitme ile ilgili özürlülükler erkeklerde anlamlı olarak daha fazla bulunmaktadır. Özürlülük nedenleri incelendiğinde %52,3'ünü kronik hastalık ve yaşlılık, %19,5'inin kazalar, %16,4'ünü enfeksiyon hastalıkları ve %11,2'sini doğuştan nedenler oluşturmaktadır. Özürlülük, toplumun eğitim sorunları, olumsuz çevre koşulları, yetersiz sağlık hizmetleri, alt yapı sorunları vb. kaynaklanan toplumsal bir olgudur. Bu nedenle özürlülük gelişimini engellemek için birincil koruma ilkelerine öncelik verilmelidir. Topluma bu hizmetleri sunabilme potansiyeli açısından birinci basamak sağlık kuruluşları desteklenmeli ve güçlendirilmelidir. Ancak engellenemeyen bazı durumlarda da erken tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri gibi ikincil ve üçüncül korunma ile özürlülük oranı azaltılmaya çalışılmalı, özürlü kişinin toplum ve iş yaşamına entegrasyonu sağlanmalıdır. Anahtar kelimeler: Özürlülük, Özürlü kişi,
Item type:
Tags from this library: No tags from this library for this title. Log in to add tags.
Star ratings
    Average rating: 0.0 (0 votes)
No physical items for this record

İngilizce ve Türkçe özeti var.

Tez (Uzmanlık) -- Uludağ Üniversitesi, 2004

Kaynakça : 71-76 y.

Araştırma, 01.03.2004-15.06.2004 tarihleri arasında Nilüfer Halk Sağlığı Eğitim ve Araştırma Bölgesinde yaşayan 15 yaş ve üzeri nüfusta özürlülük sıklığı, türleri, nedenleri ve özürlülerin sosyodemografik özelliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya, sistematik örnekleme yöntemi kullanılarak, 326 haneden 946 kişi dahil edildi. Araştırmaya alınanların %50.5'ini kadınlar. %49,5'ini erkekler oluşturmaktadır. Tüm nüfusun yaş ortalaması 37,84 ± 0,51 yıldır. Araştırmamızda özürlü kişi sıklığı %10,8'dır. Erkeklerin %11,3'ü kadınların %10,3'ü özürlü olup, özürlülük açısından cinsiyetler arasındaki fark anlamlı bulunamamıştır. Özürlülük sıklığı 15-44 yaş grubunda %6,1 iken 65 yaş üzerinde %48,6'ya ulaşmıştır. Yaşla birlikte özürlü sıklığındaki artış istatistiksel olarak anlamlıdır. Özürlü bireyler daha az öğrenim görmüşlerdir. işsizler arasında özürlülük sıklığı anlamlı olarak daha yüksektir. Özürlü bireylerin ailelerinin aylık gelir ortalamaları anlamlı olarak daha düşük bulunmuştur. Özürlülük durumu île hane özellikleri, göç durumu ve sosyal güvence kurumuna bağlı olma açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Özürlü bireylerin %66,7'sinde en az bir kronik hastalık bulunmaktadır. Özürlülük türleri incelendiğinde en sık rastlanan özür türü hareket edebilme ile ilgili olup, tüm özürlülüklerin %42,5'ini oluşturmakta ve kadınlarda anlamlı olarak daha fazladır. İkinci sırada %20.9 ile görme ile ilgili, üçüncü sırada %20.1 ile işitme ile ilgili özürlülükler yer almaktadır, işitme ile ilgili özürlülükler erkeklerde anlamlı olarak daha fazla bulunmaktadır. Özürlülük nedenleri incelendiğinde %52,3'ünü kronik hastalık ve yaşlılık, %19,5'inin kazalar, %16,4'ünü enfeksiyon hastalıkları ve %11,2'sini doğuştan nedenler oluşturmaktadır. Özürlülük, toplumun eğitim sorunları, olumsuz çevre koşulları, yetersiz sağlık hizmetleri, alt yapı sorunları vb. kaynaklanan toplumsal bir olgudur. Bu nedenle özürlülük gelişimini engellemek için birincil koruma ilkelerine öncelik verilmelidir. Topluma bu hizmetleri sunabilme potansiyeli açısından birinci basamak sağlık kuruluşları desteklenmeli ve güçlendirilmelidir. Ancak engellenemeyen bazı durumlarda da erken tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri gibi ikincil ve üçüncül korunma ile özürlülük oranı azaltılmaya çalışılmalı, özürlü kişinin toplum ve iş yaşamına entegrasyonu sağlanmalıdır. Anahtar kelimeler: Özürlülük, Özürlü kişi,

There are no comments on this title.

to post a comment.
Devinim Yazılım Eğitim Danışmanlık tarafından Koha'nın orjinal sürümü uyarlanarak geliştirilip kurulmuştur.