Nabız basıncı yüksek olan hipertansif hastalar ile nabız basıncı normal olan hipertansif hastalarda mikroalbüminüri düzeyleri arasında fark olup olmadığı ve mikroalbüminürinin koroner arter hastalığı ile ilişkisi / Şenol Coşkun

By: Contributor(s): Material type: TextTextPublication details: Bursa : Uludağ Üniversitesi, 2003Description: VI, 42 y. : tbl. , grf. ; 30 cmSubject(s): DDC classification:
  • 616.132007 20
Dissertation note: Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2003 Summary: Hipertansiyon; mültipl genetik, çevresel faktörlerden etkilenen, hedef organ hasarına yol açan kompleks bir hastalıktır. Epidemiyolojik çalışmalarda hipertansiyon ile inme, koroner arter hastalığı (KAH), kalp yetersizliği, renal yetersizlik, periferik damar hastalığı ve prematür mortalite arasında yakın bir ilişki saptanmıştır. İzole sistolik hipertansiyon yaşlılardaki hipertansiyonun büyük kısmından sorumludur ve bu hastaların prognozu diyastolik hipertansiyondan daha kötüdür. Son yıllarda, idrarda az miktarda albümin atılımının saptanması olarak tanımlanan mikroalbüminüri, diyabetik olan ve olmayan hipertansif hastalarda kardiyovasküler ve renal riskin bir göstergesi haline gelmiştir. Bu çalışmada, izole sistolik hipertansif hastalar ile diyastolik hipertansif hastalarda, mikroalbüminüri düzeyleri arasında fark olup olmadığını değerlendirmek ve tespit edilen mikroalbüminüri değerinin koroner arter hastalığı ve sol ventrikül parametreleri ile ilişkisini saptamayı amaçladık. Çalışmaya Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı polikliniğine başvuran 183 hipertansif hasta dahil edildi. Bu hastalardan 124'ü diyastolik hipertansif ve 59'u izole sistolik hipertansif idi. İzole sistolik hipertansif hastalarda, diyastolik hipertansif hastalara göre, sistolik kan basıncı ve nabız basıncı yüksek, diyastolik kan basıncı istatiksel olarak anlamlı oranda düşük bulundu. İki grup arasında mikroalbüminüri pozitiflik oranları arasında anlamlı fark tespit edilemedi. Tüm hastalar değerlendirildiğinde; mikroalbüminüri pozitif olan hastalarda, mikroalbüminüri negatif hastalara göre sistolik kan basıncı ve nabız basıncı daha yüksek bulundu (sırasıyla p değerleri, 0.0001, 0.008). Ayrıca mikroalbüminüri pozitif hastalarda sol ventrikül kitlesi (231gr'a karşın 205 gr) ile kitle indeksi (125 gr/m²'e karşın 111gr/m²) daha fazla ve sol ventrikül hipertrofisi %50,8, mikroalbüminüri negatif grupta bu oranı %29 olarak bulundu. İki grup arasında, koroner arter hastalığı oranlarında anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç olarak mikroalbüminüri, izole sistolik hipertansiyon grubu ve diyastolik hipertansiyon grubunda benzer oranlarda bulundu. Mikroalbüminüri pozitif hastalarda sistolik kan basıncı, nabız basıncı, ekokardiyografide sol ventrikül kitlesi, sol ventrikül kitlesi indeksi ve sol atriyum çapı daha fazla bulundu. Egzersiz stres testi ve koroner anjiografi sonuçlarına göre koroner arter hastalığı mikroalbüminüri ile arasında ilişki saptanmadı. Anahtar kelimeler: Hipertansiyon, mikroalbüminüri, koroner arter hastalığı, sol ventrikül hipertrofisi...
Item type:
Tags from this library: No tags from this library for this title. Log in to add tags.
Star ratings
    Average rating: 0.0 (0 votes)
No physical items for this record

Türkçe ve İngilizce özeti var.

Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2003

Kaynakça: 35-40 y.

Hipertansiyon; mültipl genetik, çevresel faktörlerden etkilenen, hedef organ hasarına yol açan kompleks bir hastalıktır. Epidemiyolojik çalışmalarda hipertansiyon ile inme, koroner arter hastalığı (KAH), kalp yetersizliği, renal yetersizlik, periferik damar hastalığı ve prematür mortalite arasında yakın bir ilişki saptanmıştır. İzole sistolik hipertansiyon yaşlılardaki hipertansiyonun büyük kısmından sorumludur ve bu hastaların prognozu diyastolik hipertansiyondan daha kötüdür. Son yıllarda, idrarda az miktarda albümin atılımının saptanması olarak tanımlanan mikroalbüminüri, diyabetik olan ve olmayan hipertansif hastalarda kardiyovasküler ve renal riskin bir göstergesi haline gelmiştir. Bu çalışmada, izole sistolik hipertansif hastalar ile diyastolik hipertansif hastalarda, mikroalbüminüri düzeyleri arasında fark olup olmadığını değerlendirmek ve tespit edilen mikroalbüminüri değerinin koroner arter hastalığı ve sol ventrikül parametreleri ile ilişkisini saptamayı amaçladık. Çalışmaya Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı polikliniğine başvuran 183 hipertansif hasta dahil edildi. Bu hastalardan 124'ü diyastolik hipertansif ve 59'u izole sistolik hipertansif idi. İzole sistolik hipertansif hastalarda, diyastolik hipertansif hastalara göre, sistolik kan basıncı ve nabız basıncı yüksek, diyastolik kan basıncı istatiksel olarak anlamlı oranda düşük bulundu. İki grup arasında mikroalbüminüri pozitiflik oranları arasında anlamlı fark tespit edilemedi. Tüm hastalar değerlendirildiğinde; mikroalbüminüri pozitif olan hastalarda, mikroalbüminüri negatif hastalara göre sistolik kan basıncı ve nabız basıncı daha yüksek bulundu (sırasıyla p değerleri, 0.0001, 0.008). Ayrıca mikroalbüminüri pozitif hastalarda sol ventrikül kitlesi (231gr'a karşın 205 gr) ile kitle indeksi (125 gr/m²'e karşın 111gr/m²) daha fazla ve sol ventrikül hipertrofisi %50,8, mikroalbüminüri negatif grupta bu oranı %29 olarak bulundu. İki grup arasında, koroner arter hastalığı oranlarında anlamlı farklılık saptanmadı. Sonuç olarak mikroalbüminüri, izole sistolik hipertansiyon grubu ve diyastolik hipertansiyon grubunda benzer oranlarda bulundu. Mikroalbüminüri pozitif hastalarda sistolik kan basıncı, nabız basıncı, ekokardiyografide sol ventrikül kitlesi, sol ventrikül kitlesi indeksi ve sol atriyum çapı daha fazla bulundu. Egzersiz stres testi ve koroner anjiografi sonuçlarına göre koroner arter hastalığı mikroalbüminüri ile arasında ilişki saptanmadı. Anahtar kelimeler: Hipertansiyon, mikroalbüminüri, koroner arter hastalığı, sol ventrikül hipertrofisi...

There are no comments on this title.

to post a comment.
Devinim Yazılım Eğitim Danışmanlık tarafından Koha'nın orjinal sürümü uyarlanarak geliştirilip kurulmuştur.