Akut koroner sendromun erken tanısında glikojen fosfirilaz BB izoenzimin rolü ile trombolitik tedavinin oksidan ve antioksidan parametrelerde yol açtığı değişimin incelenmesi / Aysun Altın

By: Contributor(s): Material type: TextTextPublication details: Bursa: Uludağ Üniversitesi, 2008Description: V, 107 y. : tbl. , şkl. ; 30 cmSubject(s): DDC classification:
  • 616.123007 20
Dissertation note: Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2008. Summary: Akut koroner sendrom (AKS), anstabil angina pektoris (USAP) ve akut miyokard infarktüsünü (AMI) içeren koroner arter hastalıkları tablosudur. AKS tanısı için troponinler (cTnT ve cTnl), kreatin kinaz MB (CKMB) ve miyoglobin günümüzde tercih edilen biyokimyasal belirteçler olarak kabul edilmektedir. Son zamanlarda önerilen yeni belirteçler arasında glikojen fosforilaz BB izoenzimi (GPBB), AKS'un erken tanısı için en ümit verici olanıdır. Biyokimyasal belirteçler trombolitik tedavinin başarısını izlemede de önemli bir role sahiptir. Reperfüzyon, serbest oksijen radikallerinin aracılık ettiği geçici veya kalıcı miyokardiyal hasar (reperfüzyon hasarı) ile sonuçlanabilir. Serbest oksijen radikalleri membran lipid ve proteinlerinin peroksidasyonuna neden olur. Bu çalışmanın amacı, AKS'lu hastalarda miyokardiyal iskeminin tanısında GPBB'nin tanısal etkinliğini araştırmak ve trombolitik tedavinin oksidan ve antioksidan parametreler üzerindeki etkisini göstermektir. Çalışmamıza, AKS'u düşündüren göğüs ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran 72 non-travmatize hasta alındı. Hastaların 45'ine AMI tanısı konulurken, 27 hastaya da USAP tanısı konuldu. AMI tanısı konulan hastaların 20'sine trombolitik tedavi uygulandı. cTnl, CKMB ve miyoglobin ölçümleri otoanalizörde yapıldı. Plazmada GPBB konsantrasyonunun tayini ELISA kiti kullanılarak yapıldı. Serum malondialdehid (MDA) ve vitamin E konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromotografisi ile belirlenirken, diğer oksidan ve antioksidan göstergeler ile lipid parametreleri ise spektrofotometrik yöntemler ile ölçüldü. AKS'lu hastalarda GPBB, miyoglobin, CKMB ve cTnl'nın tanısal etkinliğini karşılaştırdığımızda, acil servise ilk gelişte özellikle GPBB diğer kardiyak belirteçlere göre en yüksek duyarlılık, negatif tahmin değeri ve ROC eğri altı alanı ile en düşük negatif olabilirlik oranı gösterdi. Fakat özgüllüğü daha düşüktü. Trombolitik tedavi alan AMI'lü hastalarda serum MDA, protein karbonilleri, total sialik asit ve GPBB konsantrasyonları anlamlı olarak artarken, antioksidan vitamin ve enzimler ise anlamlı olarak azaldı. Sonuç olarak; GPBB, AKS'un erken laboratuar tanısı için ümit verici bir enzimdir. Ayrıca, trombolitik tedavinin etkinliğinin non-invaziv olarak değerlendirilmesi için de kullanılabilir. Ancak GPBB rutin bir tanı aracı olarak önerilmeden önce özgüllüğü ve hızlı, otomatize ölçüm yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine daha ileri araştırmalar gereklidir. Hem antioksidan parametrelerde azalma hem de oksidan parametrelerde artma trombolitik tedavi alan AMI'lü hastalarda reperfüzyon hasarının gelişiminde serbest radikal üreten sistemlerin önemini göstermektedir. Bu nedenle, bu hastalar iskemi-reperfüzyon hasarının önlenmesi için antioksidan vitaminlerin uygulanmasından yarar sağlayabilir. Anahtar kelimeler: Akut koroner sendrom, glikojen fosforilaz izoenzim BB, trombolitik tedavi, reperfüzyon hasarı, oksidan ve antioksidan parametreler.
Item type:
Tags from this library: No tags from this library for this title. Log in to add tags.
Star ratings
    Average rating: 0.0 (0 votes)
No physical items for this record

Türkçe ve İngilizce özeti var.

Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2008.

Kaynakça: 91-105 y.

Akut koroner sendrom (AKS), anstabil angina pektoris (USAP) ve akut miyokard infarktüsünü (AMI) içeren koroner arter hastalıkları tablosudur. AKS tanısı için troponinler (cTnT ve cTnl), kreatin kinaz MB (CKMB) ve miyoglobin günümüzde tercih edilen biyokimyasal belirteçler olarak kabul edilmektedir. Son zamanlarda önerilen yeni belirteçler arasında glikojen fosforilaz BB izoenzimi (GPBB), AKS'un erken tanısı için en ümit verici olanıdır. Biyokimyasal belirteçler trombolitik tedavinin başarısını izlemede de önemli bir role sahiptir. Reperfüzyon, serbest oksijen radikallerinin aracılık ettiği geçici veya kalıcı miyokardiyal hasar (reperfüzyon hasarı) ile sonuçlanabilir. Serbest oksijen radikalleri membran lipid ve proteinlerinin peroksidasyonuna neden olur. Bu çalışmanın amacı, AKS'lu hastalarda miyokardiyal iskeminin tanısında GPBB'nin tanısal etkinliğini araştırmak ve trombolitik tedavinin oksidan ve antioksidan parametreler üzerindeki etkisini göstermektir. Çalışmamıza, AKS'u düşündüren göğüs ağrısı şikayeti ile acil servise başvuran 72 non-travmatize hasta alındı. Hastaların 45'ine AMI tanısı konulurken, 27 hastaya da USAP tanısı konuldu. AMI tanısı konulan hastaların 20'sine trombolitik tedavi uygulandı. cTnl, CKMB ve miyoglobin ölçümleri otoanalizörde yapıldı. Plazmada GPBB konsantrasyonunun tayini ELISA kiti kullanılarak yapıldı. Serum malondialdehid (MDA) ve vitamin E konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromotografisi ile belirlenirken, diğer oksidan ve antioksidan göstergeler ile lipid parametreleri ise spektrofotometrik yöntemler ile ölçüldü. AKS'lu hastalarda GPBB, miyoglobin, CKMB ve cTnl'nın tanısal etkinliğini karşılaştırdığımızda, acil servise ilk gelişte özellikle GPBB diğer kardiyak belirteçlere göre en yüksek duyarlılık, negatif tahmin değeri ve ROC eğri altı alanı ile en düşük negatif olabilirlik oranı gösterdi. Fakat özgüllüğü daha düşüktü. Trombolitik tedavi alan AMI'lü hastalarda serum MDA, protein karbonilleri, total sialik asit ve GPBB konsantrasyonları anlamlı olarak artarken, antioksidan vitamin ve enzimler ise anlamlı olarak azaldı. Sonuç olarak; GPBB, AKS'un erken laboratuar tanısı için ümit verici bir enzimdir. Ayrıca, trombolitik tedavinin etkinliğinin non-invaziv olarak değerlendirilmesi için de kullanılabilir. Ancak GPBB rutin bir tanı aracı olarak önerilmeden önce özgüllüğü ve hızlı, otomatize ölçüm yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine daha ileri araştırmalar gereklidir. Hem antioksidan parametrelerde azalma hem de oksidan parametrelerde artma trombolitik tedavi alan AMI'lü hastalarda reperfüzyon hasarının gelişiminde serbest radikal üreten sistemlerin önemini göstermektedir. Bu nedenle, bu hastalar iskemi-reperfüzyon hasarının önlenmesi için antioksidan vitaminlerin uygulanmasından yarar sağlayabilir. Anahtar kelimeler: Akut koroner sendrom, glikojen fosforilaz izoenzim BB, trombolitik tedavi, reperfüzyon hasarı, oksidan ve antioksidan parametreler.

There are no comments on this title.

to post a comment.
Devinim Yazılım Eğitim Danışmanlık tarafından Koha'nın orjinal sürümü uyarlanarak geliştirilip kurulmuştur.