Böbrek nakli alıcılarında aterosklerotik kalp-damar hastalıkları ile ilişkili belirteçlerin incelenmesi / Selen Baloğlu Kaçan.
Material type:![Text](/opac-tmpl/lib/famfamfam/BK.png)
- 617.461059 23
Türkçe ve İngilizce özeti var.
Tez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2012
Kaynakça: 34-44 y.
Böbrek nakli (BN) olan hastalarda en önemli morbidite ve mortalite nedeni hızlanmış ateroskleroz oluşumuna bağlı gelişen kardiyovasküler hastalık (KVH)' lardır. BN yapılan hastalarda klasik risk faktörleri (yaş, cinsiyet, obezite, sigara, diyabet, sedanter yaşam, hipertansiyon) ile artmış KVH riski tam olarak açıklanamamaktadır. İnflamasyon, oksidatif stres, antioksidan savunmada azalma gibi çeşitli mekanizmalar da bu hasta grubundaki hızlanmış ateroskleroz ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. Son çalışmalar plazma sistatin C düzeylerinin tayini, koroner kalp hastalıkları ve sekonder kardiyovasküler olaylar açısından risk ve prognoz değerlendirmesinde kullanışlı bir belirteç olabileceğini göstermektedir. Bu çalışmaya, BN süresi en az 6 ay olan 62 hasta ve 50 sağlıklı kontrol alındı. Kontrollerde hiçbirinde bilinen KVH öyküsü yoktu. Tüm olguların serum lipid profili, glukoz, üre ve kreatinin seviyeleri ve kan basınçları ölçüldü. Bunun yanı sıra aterosklerotik süreçte çeşitli etki mekanizmaları ile rol oynadığı düşünülen yüksek duyarlılıklı-C reaktif protein (hsCRP), homosistein, ileri glikasyon son ürünleri (AGEs), paraoksonaz 1 (PON1), arilesteraz, sistatin C gibi çeşitli parametrelerde ölçüldü. Çalışmamızda bel çevresi, bel/kalça oranı, kan basınçları, trigliserid düzeyleri transplant grubunda yüksek bulundu. Diğer lipid parametreleri benzerdi. Özellikle el bileği çevresi, VKİ'leri benzer olmasına karşın transplant grubunda daha yüksekti. Beklendiği gibi transplant grubunda böbrek fonksiyonları sağlıklılara göre anlamlı olarak düşüktü. Geleneksel olmayan yeni kardiyovasküler risk faktörleri de (hsCRP, homosistein, AGEs, sistatin C) transplant grubunda anlamlı daha yüksekti. PON ve aril esteraz düzeylerinde düşüklük mevcuttu. Sağlıklı bireylerde Sistatin C ile bel ve el bileği çevresi, ürik asid, trigliserid, sigara kullanımı ve homosistein ile pozitif korelasyon vardı. Kontrol grubunda HDL kolesterol (HDL-kol) ile negatif korelasyon saptandı. Transplant grubunda ise sadece HDL-kol ile sistatin C arasında negatif korelasyon mevcuttu. Çalışmamız sistatin C'nın transplant alıcılarında kardiyovasküler bir risk faktörü olarak kullanılamayacağını düşündürmüştür. Anahtar kelimeler: Kronik böbrek yetmezliği, böbrek nakli, ateroskleroz, sistatin C, kardiyovasküler hastalık.
There are no comments on this title.