Duygulanım bozukluklarında psikonöroendokrinolojik testler (trh testi deksametazon süpresyon testi ve diğer testler) / Mustafa Bilici
Material type:![Text](/opac-tmpl/lib/famfamfam/BK.png)
Tez (Uzmanlık Tezi) -- Uludağ Üniversitesi, 1995
Psikonöroendokrinolojik konusunda yapılmış çalışmalar psikiyatrinin hemen hemen tüm alanlarını içerse de özellikle "affektif bozukluklar" alanındaki araştırmalar hem yoğunluk hem de elde edielen bulgular açısından ilk sırada gelmektedir. Araştırmada özellikle "challenge" ( kışkırtma ), supresyon ve reseptör blokajı ya da uyarılması gibi teknikler yanında çeşitli vucut vucut sıvılarında hormon düzeylerini gösterme yöntemleri de sık olarak kullanılmıştır. Yapılan çalışmaların Hipotalamik-Pituiter- Adrenal ( HPA ) eksen ve Hipotalamik-Pituiter-Tiroid ( HPT ) eksen üzerinde yoğunlaştığı gözlenmektedir. Bizim böyle bir çalışma yapmamızın amacı özellikle depresyonda ortaya çıkabilecek psikonöroendokrinolojik bulguları saptayarak tam ve ayırıcı tamdaki önemini ortaya koymak ve bulgularımızı daha önce yapılmış araştırmalar çerçevesinde değerlendirmektir. Biz bu çalışmada, özellikle depresyonda görülebilen psikonöroendokrinolojik bulgulardan, HPA eksen bulgularım değerlendirmek amacıyla hastalara "hastalık döneminde" "Deksametazon Süpresyon Testi"; ayrıca, HPT eksen bulgularını değerlendirmek amacıyla da " TRH Testi " uyguladık. Aynca depresyonlu olgularda depresyonun şiddetini ölçmek için "Hamilton Depresyon Skalası" ( HDS ) ve Zung ölçekleri uygulandı. Ayrıca, bakabildiğimiz tüm hormonların bazal düzeyleri araştırılmıştır. Hastaların tanıları DSM-IV'e göre kondu; ve tüm depresyonlu olguların DSM-IV'e ve ICD- 10'a göre semptom dökümleri yapıldı. Çalışmamızda 29 'Major Depresyon', 9 'Distimik Bozukluk', 5 'Bipolar Affektif Bozukluk Manik Epizod' tamsı almış hastalar, 24 adet sağlıklı ve özgeçmişlerinde psikiyatrik hastalık öyküsü; ve aile öykülerinde affektif bozukluk öyküsü olmayan deneklerle karşılaştırıldı. Kadın hastalar adet görme ya da menopozda oluşlarına göre de kendi içlerinde ve kontrollerle karşılaştırıldı. Hastalara mümkün olduğunca akut dönemde ve ilaçsızken test uygulanmaya çalışıldı. Zorunlu olmadıkça testten önce ilaç verilmedi, eğer düzenli ilaç kullanıyor idiyseler ilaçlar kesildikten en erken 5 günlük bir 'ilaç temizlenme dönemi' ardından testler uygulandı. TRH testiyle "TRH'a TSH cevabı" yanında "TRH'a Prolaktin (PRL)" ve " TRH'a Growth Hormon" (GH) cevabı da incelendi. DST ise, şimdiye kadar pek denenmemiş olan 3 gün süren ve her gün 1600 ve 2300'te kortizol düzeylerinin ölçülmesi şeklinde uyguladığımız bir metodla gerçekleştirildi.
There are no comments on this title.