Tez (Uzmanlık Tezi) -- Uludağ Üniversitesi, 1993

Kulak-Burun-Boğaz hekimliğinde, burun ve komşu yapılarda fonksiyonel bozukluklar meydana getirebilen en önemli malformasyon septum deviasyonlarıdır. Bu nedenle septum deviasyonlarının düzeltilmesine yönelik yapılan cerrahi girişimler Kulak-Burun-Boğaz kliniklerinde en sık yapılan operasyonlardan biridir. Literatürde, septum deviasyonuna yönelik operasyonu düşünülen hastaların çoğunda anamnezlerinde sinüziti düşündürecek yakınmaları olmamasına rağmen klinik ve radyolojik olarak sinüzit tespitedildiği bildirilmiştir. Bu çalışmanın ana amacı, kliniğimizde septum deviasyonu nedeniyle operasyonu planlanan ve maksiller sinüsleri klinik ve radyolojik olarak doğal görünümde olan olgularda, devie septumun maksiller sinüs klirensini nasıl etkilediğini saptamaktır. Bu amaçla Tc99m-DTPA radyofarmasötik maddesi ve nükleer sintigrafik yöntemle septum deviasyonu olan olguların maksiller sinüs klirens1 erini deviasyonu olmayan olguların maksiller sinüs klirensleri ile karşılaştırdık. Çalışma sonucunda, klinik ve radyolojik olarak diagnostik bulguları olmayan septum deviasyonlu olguların maksiller sinüs mukosilier klirenslerinin yavaş olduğu, bu nedenle sinüs enfeksiyonlarına yatkın oldukları, dolayısıyla burun tıkanıklıklarının cerrahi olarak düzeltilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.