000 03807cam a2200277 a 4500
001 111898
005 20190712124034.0
008 150508s2013||||tu#|||||#|||||||||||tur#d
009 00TUR0Y706610 201505082013ma
040 _cULUDAG
082 0 4 _a616.12
_2 20
090 _aUZM
_b1416
100 1 _aDoğan, Selda,
_d1983-
245 1 0 _aKronik kalp yetersizliğinde görülen anemide hepsidin molekülünün rolü ve eritrosit dağılım genişliği artışı ile ilişkisi /
_cSelda Doğan.
260 _aBursa:
_bUludağ Üniversitesi,
_c2013.
300 _aVII, 64 y. :
_bşkl. , tbl. , grf. ;
_c29 cm.
500 _aTürkçe ve İngilizce özeti var.
502 _aTez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2013
504 _aKaynakça: 57-62 y.
520 _aAnemi ve artmış eritrosit dağılım genişliğinin (RDW “Red Blood Cell Distribution Width”) kronik kalp yetersizliğinde (KKY) hastaneye yatış ve tüm nedenlere bağlı ölüm riskinde artış ile bağımsız ilişkisi olduğu gösterilmiştir. Kronik kalp yetersizliğinde görülen anemide rol alan mekanizmalar tamamıyla açıklanamamaktadır ve muhtemelen pek çok faktöre bağlıdır. Hepsidin, karaciğerde sentezlenen, demirin absorbsiyon ve kullanımını baskılayarak vücutta demir regülasyonunu sağlayan bir peptitdir. Biz çalışmamızda hepsidinin kalp yetersizliğinde görülen anemideki rolünü anlamayı, RDW artışı ile ilişkisini incelemeyi amaçladık.Elli sekiz kalp yetersizliği (KY) hastası ve 25 kontrol hastası çalışmaya alındı. Kalp yetersizliği hastaları anemisi olan 30 hasta ve olmayan 28 hasta şeklinde 2 gruba ayrıldı. Hastalar demografik ve klinik özellikler, transtorasik ekokardiyografi, hemogram ve anemi parametreleri, hepsidin-25 düzeyleri, proBNP (b-tip natriüretik peptit ön hormon) ve renal fonksiyonlar açısından karşılaştırıldı.Anemisi olan hastaların %83’ünde demir eksikliği anemisi, %17’sinde kronik hastalık anemisi mevcuttu. Kırk altı hastanın RDW değeri %14,5’un üzerinde saptandı. Bu hastaların 25’i anemisi olan, 21’i anemisi olmayan gruptaydı.Hepsidin-25, anemisi olan KY hastalarında en düşük, anemisi olmayan KY grubunda ise en yüksek saptandı (p=0,049). Demir eksikliği anemisi olan KY grubunda beklendiği gibi hepsidin-25 düşük saptanmış olmasına rağmen anemisi olmayan KY grubunda en yüksek oluşu, bir akut faz reaktanı olan ferritinin de bu grupta diğer iki gruptan belirgin yüksekliği nedeniyle inflamasyon lehine yorumlandı.RDW açısından 3 grup birlikte değerlendirildiğinde medyan değerler istatistiksel olarak anlamlı düzeyde birbirinden farklıydı (p<0,001). RDW değeri en yüksek olan grup anemisi olan KY grubuydu. RDW ile sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu arasında negatif yönde (r=-0,586, p<0,001), proBNP ile pozitif yönde (r=0,410, p=0,001) anlamlı korelasyon saptandı. Hepsidin ile RDW arasında ise istatistiksel olarak anlamlı olmasa da negatif yönde korelasyon saptandı (r=-0,212, p=0,073).Sonuç olarak, KKY’de anemi ve artmış RDW’nin kötü prognostik etkisi bilinmektedir ve çok faktörlü bu patolojik sürecin yavaşlatılması ve hemoglobin düzeyinin yükseltilmesi önemlidir. Şimdilik hepsidin-25 kalp yetersizliğinde görülen anemide sebep olmaktan çok sonuç gibi görünmektedir, ancak hepsidin-25’in bu süreçte oynadığı rolü daha iyi anlamak için çok merkezli, randomize ve hasta sayısı fazla olan çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar kelimeler: Hepsidin-25, kalp yetersizliği, anemi, RDW.
650 0 _aKalp
_xHastalıklar
650 0 _aKardiyovasküler sistem
_xHastalıklar
690 0 _aKardiyoloji Anabilim Dalı
700 1 _aYeşilbursa, Dilek,
_eDanışman
710 2 _aUludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
999 _c49374
_d49374