000 04005cam a2200265 a 4500
001 187071
005 20190712124045.0
008 180326s2015||||tu#|||||#|||||||||||tur#d
009 00TUR0Y706610 201803262015ma
040 _cULUDAG
082 0 4 _a616.9941906
_2 20
090 _aUZM
_b1514
100 1 _aKaraduman, Rıza,
_d1984-
245 1 0 _aKronik miyeloid lösemi tanılı hastaların tedavi sonuçlarının retrospektif değerlendirilmesi /
_cRıza Karaduman.
260 _aBursa :
_bUludağ Üniversitesi,
_c2015.
300 _aV, 54 y. :
_bşkl. ;
_c29 cm.
500 _aTürkçe ve İngilizce özeti var.
502 _aTez (Uzmanlık)--Uludağ Üniversitesi, 2015.
504 _aKaynakça var.
520 _aKronik miyeloid lösemi (KML), miyeloid seri hücrelerinin aşırı ve kontrolsüz çoğalmasıyla karakterize, primitif hematopoetik kök hücrenin klonal bir hastalığıdır. Tirozin kinaz inhibitörlerinden imatinib mesilat (STI-571) KML'nin tedavisine girmesiyle KML'de yeni bir milad oluşturmuştur. imatinib tedavisi ile kronik faz KML olgularında sitogenetik ve moleküler yanıt oranları oldukça yüksek oranda artmış ve molekler yanıt oranları ile birlikte sağkalım oranları da yüksek oranda artmıştır. Bugün için 2. ve 3. kuşak tirozin kinaz inhibitörleri KML'nin standart tedavisine girme aşamasına gelinmiştir. Bu çalışmamızda Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi iç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Hematoloji Bilim Dalında takip ve tedavi altında olan KML'li olguların klinik bulguları ile tedavi sonuçlarını retrospektif olarak değerlendirmeyi ve gerek Ülkemiz verisi olarak gerekse uluslararası alanda KML'li olguların sonuçları ile tıbba katkıda bulunmayı amaçladık. Çalışmamızda toplam 194 hasta bulunduğu bu hastalardan imatinib kullananların yaş ortalamasının 49,96 nilotinib kullanan hastaların ise 52,21. olduğu, imatinib kullanan hastaların 40'ında (%44,94) düşük, 39'unda (%43,82) orta 10'unda (% 11,23) yüksek Sokal risk profili içerisinde olduğu saptandı. Nilotinib kullanan hastaların ise 9'unun (%60) düşük, 4'ünün (%26,7) orta 2'sinin (%6,5) ise yüksek risk grunda olduğu görüldü.Oguların 185'i imatinib, 40'1 nilotinib, ô'sı dasatinib tedavisi altında olduğu tespit edildi. Tedavilere yanıt kriteri olarak; tam hematolojik yanıt (THY), majör sitogenetik yanıt (MSY), tam sitogenetik yanıt (TSY), major moleküler yanıt (MMY), derin moleküler yanıt (DMY) kriterleri alındı. imatinib kullanan hastalarda THY'ın 6. ayda %95, 12. ayda%96,7 oranında olduğu, 6. ayda MSY'ln %89,2, 12. ayda %92,9 olduğu, 6. ayda TSY'ln %68,8, 12. ayda ise %82,7 olduğu belirlendi. altıncı ayda MMY'ln %22,6 DMY'ln %14,5 ve 12. ayda da MMY'ın %41 DMY'ln %23,1 olduğu görüldü. Nilotinib kullanan hasta sayısının 40 olduğu tespit edildi. Bu olguların hepsinde THYelde edilirken 6. ayda TSY'ln 67,9 12. ayda %69,6 olduğu ve 12. ayda MMY'ın %38,9 olduğu tespit edildi. Dasatinib kullanan 6 hastaya bakıldığında ise 12. ayda 2 hastada MSY, 1 hastada TSY elde edilirken, 18. ayda MSY'ln, 3 TSY'ın 1 olduğu belirlendi, 2 hastada ise yanıtın olmadığı görüldü. Tanı anında 4 hastanın (%2,16) akselere fazda 1 hastanın (%0,54) blastik fazda olduğu tespit edildi. Bosutinib, ponatinib kullanan hasta belirlenmedi. Bu bulgular doğrultusunda imatinib 1. basamak tedavisinde ilk ilaç olması gerektiği, ancak orta ve yüksek Sokal risk skoruna sahip hastalarda takibin daha dikkatli yapılması ve takip sırasına yanıtsızlık yada yanıt kaybı gözlenmesi halinde zaman kaybetmeden 2. kuşak TKi tedavisine geçilmesi gerektiği fikri ağırlık kazanmıştır. Anahtar kelimeler: Kronik miyeloid lösemi, tedavi, imatinib, nilotinib, dasatinib, bosutinib,ponatinib, omacetaxine.
650 0 _aLösemi
_xTedavi
690 _aİç Hastalıkları Anabilim Dalı
700 1 _aAli, Rıdvan,
_edanışman
710 2 _aUludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi
999 _c49498
_d49498